Eğitim

Rehberlik eğitimi veren arkadaşlar başta olmak üzere tüm öğretmenler, öğrencilere çalışma sistemi ile alakalı bilgi verirken "planlı çalışma" kavramından bahsederler. Planlı çalışmak elbette iyi bir yöntemdir ama kime göre nasıl plan?

Bireyler farklılıklarla doludur. Çünkü bireyi birey yapan özgünlüktür. Huyu, suyu, davranışı, hareketleri, mizacı, tepkiler vb. ile tüm insanlar birbirinden farklıdır. Öğrencilerde bu bireysel faktörler daha fazladır ve eğitimcilerin bu bireyselliklere daha fazla dikkat etmeleri gerekir. Ama şartlar gereği eğitim sistemimiz buna çok yatkın değildir.

Eğer her öğrenci ayrı bir dünya ve ayrı bir gelecekse o zaman "planlı çalışma" kavramını da kişiselleştirmemiz gerekiyor. Yani word dosyasında bir çizelge hazırlayıp tüm öğrencilere dağıtmakla öğrencilere planlı çalışma yöntemini göstermiş olmayız. Tabi bu kolay olsa da iyi bir yöntem değil.

Öğrencilere planlı çalışmanın öğretilmesi için her birinin ayrı ayrı tanınması gerekiyor. Çünkü bireysel farklılıklara göre kişisel bir plan yapmamız lazım. Kimi öğrenci gece çalışır kimi ikindi; kimisi önce sözel çalışmayı sever kimisi sayısal... Öğrencilerin hepsini bir çuvala doldurmak yerine onların özelliklerini tespit edip o doğrultuda bir plan hazırlamak en iyisi olacaktır.

Yapacağımız planlarda esneklik bırakmak hatta planı yaparken öğrenci ile görüşmek çok daha iyi olacaktır. Çoğu öğrenci şu saatte otur, şu saatte kalk gibi direktifler veren sert planları sevmez. Bu yüzden onun ilgisinde olan hobilerini de plana dahil ederek ve çalışma-ödül ekseninde bir plan yapıldığında başarı oranı çok yüksek olacaktır.

Plan yapıldıktan sonra ise görev aileye düşmektedir. Evde öğrencinin kontrolünü yapabilecek tek unsur ailedir. Bu konuya aileler çok ehemmiyet  göstermezler ama asıl önemli nokta budur. Çünkü öğrenci alışık olmadığı bir düzene başlıyor. Bir ay bu sistemi uygulamasını sağlamak lazım ki alışma  gerçekleşsin. Ama aileler çocukları odada ise ders çalışıyordur mantığından kurtulamazlarsa planlı çalışma ya da herhangi bir çalışma olmayacaktır.

Eğitimin, okul - veli - öğretmen üçgeninden çıkmaması için velilerin her daim öğrenci ile ilgilenmesi gerekiyor. Bu dönemde serbest kalan çocuklarımız için çok büyük tehlikeler olduğunu hiç unutmamız lazım. 

Uzaktan Eğitimde Disiplin

Son dönemin parlayan yıldızı uzaktan eğitimlerde de kesinlikle bir disiplin ve program olmalıdır. Çünkü öğrencilerden en çok şikayet ders videolarının biriktiği ve programsız çalışmadır. Öğrencilerin masaya otururken aynen bir sınıfta gibi olduklarını düşünmeleri, video bitene kadar kalkmamaları ve dersleri belli bir düzende izlemeleri gerekiyor. Aksi takdirde biriken dersler sizi eğitimlerden soğutabilir.